☔ Diyarbakır Cumhuriyet Köyü Bel Fıtığı Tedavisi

Diyarbakır'da Alternatif Hacamat Tedavisi Başladı 17.07.2014 15:08 Geleneksel Hacamat ve Sülükle Terapi Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (Hacamat-Der) tedavi eğitimlerine Diyarbakır’da başlayacak. Op Dr. HASAN KANYILMAZ. BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi Ameliyatsız Boyun Fıtığı Tedavisi Bel Kanal Darlığı Ameliyatı Bel Omurgası Revizyon Ameliyatı Chiari Malformasyonu (Beyincik Sarkması) Dekompresyon Epidural Steroid Enjeksiyonu Hidrosefali Şant Uygulaması Mikrocerrahi Ile Bel Fıtığı Belfıtığı kasık ağrısı yapar mı? Kasık bölgesine giden sinirler L1, L2 seviyelerinde omuriliği terk eder. Özellikle L1 seviyesinde fıtığı olan hastaların kasık ağrısı şikayeti de olmaktadır. Ağrıya ek olarak karıncalanma, uyuşma gibi semptomları da olabilir. Soru cevabını faydalı buldunuz mu? Uzm Dr. Abdullah Temizkan Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanıdır. Menenjiom, Beyin Pili Programlanması, Baş Dönmesi alanlarında hizmet veriyor ve Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi, Mikrodiskektomi, EpiduroskopiAmeliyatsız bel fıtığı tedavisi, Mikrodiskektomi, Epiduroskopi hastalıkların uzmanlık alanında hizmet veriyor. ŞişliMecidiyeköy Beyin Cerrahları, Nöroşirurji, Bel ve Boyun Fıtığı Doktoru, Dar Kanal ve Omurilik Kanal Darlığı Tedavi Hizmeti. DOÇ. DR. AHMET YILDIZHAN MUAYENEHANESİ kaydının bilgilerini görüntüle; telefon numarası, adres, harita ve yön tarifi bilgilerini al. SağlamFizyolife Danışmanlık Merkezi. 👉 C5-C6 - Aksillar sinir *lezyonunda Kol dış rotasyonu ve abduksiyonu bozulur. Kol adduksiyon ve iç rotasyondadır. Deltoid kası üzerinde duyu kaybı olur. -musculocutaneus sinir *lezyonunda Anahtar çevrilip kilit açılamaz. 👉 C6 Radial sinir *lezyonunda Düşük el görünümü ortaya çıkar. Kaplıcanın romatizma, bel fıtığı, kireçleme, eklem ağrıları, sinüzit gibi birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor. Birçok kentten gelenlerin akınına uğrayan Şırnak'ın Güçlükonak ilçesine bağlı Ilısu köyü yakınlarındaki tarihiBelkıs Ana Kaplıcaları, şifa arayanların uğrak yeri haline geldi. 6lEuh. Bel fıtıkları %95’i, L4-L5 ve Dördüncü-beşinci kemik arası ve L5-S1 seviyelerdedir. Beşinci kemik-kuyruk sokumu kemiği arası Bel Fıtığının bu bölgelerde daha sık olmasının sebebi, bu seviyelerde yüklenmenin daha fazla olması, kanal çapının daha dar ve en hareketli segmentler olmalarına bağlanabilir. Bulgular Hastaların çoğu 30-50 yaşları arasındadır. Ana yakınma bel ve bacak ağrısıdır. Hastalar çoğu kez, önceden olan hafif bel ağrılarının bir zorlama ile arttığını ve bacaklarına indiğini ifade ederler. Ağrı, öksürme, hapşırma, ıkınma ve bel hareketleriyle artar. Ağrı ile birlikte hasta, bacaklarındaki uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik ve incelmeden yakınabilir. Hasta ayakta dik durmakta zorluk çeker. Tedavi Akut, subakut ve kronik dönemde farklılıklar gözlenmektedir. İlk 2-3 hafta akut dönem, 3 aya kadar subakut, 3 aydan sonra kronik dönem olarak alınabilir. Akut dönem ilk 2-3 hafta Yatak istirahati1-3 hafta İlaç tedavisi ağrı kesiciler, kas gevşeticiler Yüzeyel ısı sıcak torba, İzometrik egzersiz Subakut dönem 3 hafta-3 ay Hastanın lumbosakral korse ile ayağa kalkmasına ve yürümesine izin verilir. Hasta ayakta veya yatırılarak fizik tedavi programına alınır. Bu programda, yüzeyel ve derin ısı, traksiyon, alçak frekanslı akımlar, manipülasyon gibi yöntemler uygulanarak tedavi düzenlenir. Bu dönemde egzersizler arttırılmalıdır. Kronik dönem 3 ay sonrası Hastaya bel-karın-bacak kaslarını stabilize ederek güçlendiren egzersiz programı ve günlük yaşamda belini uygun kullanmaya yönelik bir eğitim programı bel okulu verilir. Cerrahi tedavi Konservatif tedaviye rağmen, ilerleyici, nörolojik kayıpları olan, büyük ve kanal içine doğru ilerlemiş veya kanal içine düşen fıtıklarda cerrahi yöntem uygulanır. Osteoartrit Eklem kireçlenmesi Osteoartrit, eklemlerde ve çevresinde dejeneratif ve enflamatuar patolojik değişikliklerle karakterize, multifaktöriyel etyolojili bir hastalıktır. Her kesimden insanı etkileyen, acı veren, iş gücü kaybına, özürlülüğe yol açan, osteoartrit, yıllar boyu doğal yaşlanma, yıpranma hastalığı olarak kabul edilmiştir. Doğrudan ölümcül hastalıklara yol açmaması, daha ziyade emekli kesimi ilgilendirmesi gibi muhtemel nedenlerle, kanımızca olması gerekenin çok altında ilgi çekmiş bir hastalıktır. Bu kaderci görüş son birkaç yıldır terk edilmeye başlamıştır. İnsan ömrünün uzaması, hasta ve hasta sahiplerinin, osteoartrite uygulanan cerrahi girişimlerin sayısının, etkinliğinin ve maliyetinin artması ile sigorta kuruluşlarının ve devletlerin ekonomik gidişi ile ilgili düşünceler, ilaç fabrikaları ile araştırma laboratuvarlarının dikkatini çekmiş ve hastalık üzerinde tekrar eğilmeye yönlendirmiştir. Gelişen teknoloji ve bilgi birikimi ekonomik ve toplumsal desteği arkasına alınca osteoartrit ile ilgili çalışmalar büyük hız kazanmıştır. Osteoartritde yaygın patalojik değişiklikler, eklem bağ dokularında, özellikle eklem, subkondral kemik, eklem sıvısı ve kapsülde saptanır. Başlıca pataloji, eklem kıkırdağındaki ilerleyici kayıptır, buna eklem sıvısında hyolunirik asidin depolimerize olması, subkondral skleroz, eklem kenarlarında osteoartrit oluşumu ve değişik oranlarda sinovit eşlik eder. Risk faktörleri Genetik faktörler Hormonal faktörler Endokrin hastalıklar diabet, akromegali vs. ve metabolik hastalıklar gut vs. ciddi risk faktörleridir. Travmatik faktörler Meslek nedeniyle sıkça yapılan ağır kaldırma, yük taşıma, şişmanlık, meslek nedeniyle çok kullanılan eklemlerin osteartriti gibi. Bel fıtığı tedavisini planlarken beraberinde başka durumlarında olup olmadığı kontrol edilmeli ve program buna göre düzenlenmelidir. Örneğin faset eklem patolojileri ve kireçlenmeler sıklıkla bel fıtığına eşlik edebilirler. Dolayısıyla böyle bir durumda tedavinin sonuç vermesi için doğru planlanması gerekir. Tedavi konsarvatif ve cerrahi tedavi olarak 2’ye ayrılır. Bel fıtığı hastalarının %3-5 inin ameliyata gittiği düşünülürse konservatif tedavinin önemi ortaya çıkıyor. Konsarvatif tedaviyi 3 döneme ayırarak planlarız. 1-Akut dönem ilk 2-3 hafta 2-Subakut dönem 3hafta-3ay arası 3-Kronik dönem 3aydan sonraki dönem Akut dönem İlk 1 hafta hasta yatak istirahati yapmalı ve beraberinde ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Kas gevşeticiler, antienflamatuar ilaçlar, vitaminler ve trankilizanlar verilmeli; sıcak torbalar günde 1-2 kez bel bölgesine konulmalıdır. Yatan hastalar kas gücünü yitirebileceğinden bunu önlemek için izometrik sırt ve karın egzersizlerine başlanılmalıdır. Hasta sırt üstü yatarken dizlerin altına yastık konulmalı veya dizlerini karnına çekerek yan yatması önerilmelidir. Subakut dönem 2-3 hafta sonra şikayetlerinde gerileme olmayan hastalar fizik tedavi programı içine alınırlar. Uzun süre ayakta duran hastalara korseler önerilebilir. Hastaya yüzeyel ısıtıcılar ve ultrason, kısa dalga gibi derin ısıtıcılar uygulanır. Bunların etkisiyle dokular beslenir, metabolik atıklar hızlanarak dokuların tamir süreci artar. Isı ve alçak frekanslı akımlardan sonra traksiyon ve egzersizler uygulanır. Traksiyon gergin kasları gevşetir, diskin beslenmesini artırır, basıyı azaltarak ağrının hafiflemesini sağlar. Bel ağrılı hastalara verilen egzersizler ağrıyı azaltır, kasları kuvvetlendirir, postürü ve mobiliteyi düzeltir, masaj ve manipülasyon ile kas programı açılır ve gergin kaslar gevşetilir. Tüm bu klasik yöntemlerin dışında son yıllarda kas güçlendirme cihazları kullanılmaktadır. Bel fıtığının en önemli yan etkisi sinir basısına bağlı çevre kasların gücünü yitirmesi ve giderek atrofiye olması yani incelmesidir. Eskiden sadece egzersizler ile kaslar güçlendirilmeye çalışılıyordu. Günümüzde ise kullanılan kas cihazları ile her kas istenilen güce getirilebiliyor. Böylece hem fıtığın büyümesi engelleniyor hem de eklemler ve kemik yapıda korunuyor. Bu tedavi yönteminin, ameliyat sonrası da her hastaya uygulanması, daha sonraki yıllarda ameliyatın başarısının devamı için çok önemlidir. Kronik dönem Bel fıtığının 3 ay ve sonrasında bel ve çevre kasları korumak amacıyla “BEL OKULU” oluşturulmuştur. Bel okulu programında ;hastaya bel ağrısının sebepleri ve hastalığı ile ilgili bilgi verilmesi ,günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesi ve egzersizlerin öğretilmesi amaçlanır. Günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesi, omurga üzerine düşen yükün azaltılması hastanın içinde yaşadığı mekanların düzenlenmesi ve aktiviteler sırasında nasıl davranılması gerektiğinin öğretilmesi ile olur. Hastaya nasıl oturması gerektiğini, yatmada nelere dikkat edeceği, tuvalet ve lavaboda, ev aktivitelerinde, yük taşımada hangi hususları göz önüne alacağı anlatılır. Bel fıtığının ameliyatsız tedavisi mümkünmüdür? Bel fıtıklarının %98 inin tedavisi ameliyatsızdır. Sadece %2-3 bel fıtığı ameliyata gider. Geri kalan %98 ine FİZİK TEDAVİ uygulanır. Tedavi yöntemleri nelerdir? Tedavi ne kadar sürer? Fizik Tedavi çok geniş bir tedavi zincirinin genel adıdır. Kullanılan olacak frekans ekipmanları ultrason, traksiyon, manipülasyon, masaj, egzersiz vs. hepsi fizik tedavinin içinde yer alır. Bel fıtığının tedavisin de amaç derin dokulardaki kas spazmını açmak kan dolaşımını düzenlemek, ağrıyı gidermek ve zayıflayan çevre kasları güçlendirmek kısaca bozulan mekanizmayı yeniden düzeltmeye çabalamaktır. Bel fıtıklarının fizik tedavisi ile tedavi başarısı %100 e yakındır. Tekrarlama olasılığı var mıdır? Bel fıtığının ameliyat olsa da tekrarlama olasılığı vardır. Günlük yaşamda belli kurallara uyarak egzersizler düzenli yapılarak ve kilo almamaya dikkat edilerek tekrarlanmasının önüne geçilebilir. Hangi durumlarda ameliyat kaçınılmazdır? Ekstrüde herni dediğimiz kanala taşan veya kopabilecek hale gelen fıtıklarda ameliyat kaçınılmaz. Bu da %2-3 oranındadır. Kimler bel fıtığı riski altındadır? Obezler Aşırı kilolular Sedenter yaşayanlar Hareketsiz yaşayanlar Aşırı ağırlık kaldıranlar Halterciler, hamal vs. Travma kaza sonrası Genetik Ailesinde bel fıtığı olanlar daha yüksek risk altındadır. Bel fıtığı tedavi edilmediği takdirde ne gibi problemlere yol açar? Çevre kasları zayıfladığında kalça, diz eklemi sorunlarına yol açabilir. Hasta yürümede zorluk çekebilir ileri durumlarda yürürken yere düşebilir, diz bileğini hareket ettiremeyebilir, ayak ve ayak bileği sorunları yaşayabilir daha ileri durumlarda felç kalma riski de vardır. AMELİYATSIZ BEL FITIĞI TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ? Belimiz vücudumuzun ağırlığını taşıyan, yükü kalçadan bacaklara aktaran ve aynı zamanda günlük aktivitelerimizde gövdemizin hareketli olmasını sağlayan bir yapıdır. Bel omurları harekete katkısı ve yük taşıma özelliğinin yanı sıra omurilik ve sinir köklerine koruyuculuk yapar. Bel omurlarının içinden bacakların kas kontrolünü sağlayan, el ve bacakların duyusunu taşıyan idrar, gaita ve seksüel fonksiyonların kontrolünü sağlayan sinirler geçer. BEL AĞRILARININ NEDENLERİ Ameliyatsız Bel Fıtığı Ağrısı Tedavisi - Bel ağrılarının nedenlerini 2 büyük grupta toplayabiliriz Kas-iskelet sistemi hastalıkları, Omurga hastalıkları. Bel fıtığı lumbal disc hernisi Bel kayması Lumber spondilolistesiz Bel omurga kanalında daralma kanal daralması Disk dokusunun yıpranması dejeneratif disc hastalıkları belde ağrı oluşumunda rol oynar. BEL FITIĞI NASIL OLUŞUR Ameliyatsız Bel Fıtığı Ağrısı Tedavisi - Omurga hastalıklarından biri olan bel fıtığı, iki şekilde ortaya çıkar. Bazen omurgalar arasındaki disk ekleminin kenarlarında bir yırtık oluşur ve disk içerisindeki sıvı omurilik kanalı içine doğru girer ve bu sıvı bacaklara giden sinirlere baskı yapar, bazen de omuriliğe girer ve burada oluşan baskı sonucu sinirlerin sıkışmasıyla ortaya çıkar. BEL FITIĞININ BELİRTİLERİ Bel fıtığı genellikle kendini kalçalara, bacaklara ve ayaklara yayılan ağrı ile kendini gösterir fakat aşağıdaki belirtiler de bel fıtığına bağlı görülebilir. Bacaklarda veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşukluk, Hareket ederken zorlanma, Otururken ve yürürken zorluk çekme, Çabuk yorulma, Kas güçsüzlüğü, Denge kaybı, İktidarsızlık vd. BEL AĞRISI FITIĞINA NEDEN OLAN FAKTÖRLER Bel fıtığı oluşumu aşağıdaki durumlarda sıklıkla gözlemlenir. Kilo fazlalığı olan bireylerde Hareketsiz yaşam koşulları olan bireylerde Travmalar ve yaralanmalarda Kontrolsüz hareketlerde ağırlık kaldırma, dengesiz yük taşıma… Ağır işlerde ve uzun süre aynı pozisyonda çalışan bireylerde Kas gücü zayıf olan kişilerde Gebelikte vd. BEL AĞRISI FITIĞI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER -Yapılan akademik çalışmalarda, tüm dünya nüfusunun yaklaşık %80inin yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kere bel atağı geçirdikleri ağrısı gelişmiş toplumlarda görülen kronik rahatsızlıklar arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı fıtıklarının büyük bir çoğunluğu cerrahi müdahaleler gerektirmeden tedavi edilebilir. KLİNİĞİMİZDE AMELİYATSIZ BEL FITIĞI AĞRISI TEDAVİSİ Ameliyatsız Bel Fıtığı Ağrısı Tedavisi - Kliniğimizde bel fıtığı alanında yaşam kalitenizi maksimum düzeyde artıracak etkin, ağrısız, ilaçsız, uzun süre tedavi olmanıza gerek kalmadan birkaç seansta bile etkili sonuçlar alabilirsiniz. Güncel ve çağı takip eden yenilikler, eğitimler, cihazlarımız ve alanında uzman ekip arkadaşlarımızla %90 danışan memnuniyetiyle danışanlarımızın her zaman yanındayız. Siz de ağrılarınızdan kurtulmak istiyorsanız öncelikle ilgili hekimlere daha sonra fizyoterapistinize mutlaka başvurun. Giriş23 Haziran 2015 1043 Güncelleme23 Haziran 2015 " width="780" height="429" alt=""> Bursa'da bel fıtığı sebebiyle zor zamanlar geçiren karı koca, uygulanan manipülasyon tedavisiyle şikayetlerinden süredir yaşadıkları bel… Bursa'da bel fıtığı sebebiyle zor zamanlar geçiren karı koca, uygulanan manipülasyon tedavisiyle şikayetlerinden süredir yaşadıkları bel ağrısı sebebiyle fizik tedavi gören Ahmet Mehmet 47 ve eşi Fatma Retzep'in 45 iyileşmek için çalmadıkları kapı kalmadı. Son olarak manipülasyon tedavisi gören çift, şimdilerde ikinci baharını en ufak şikayeti kalmadığını belirten Ahmet Mehmet, “Belim ve diz kapağım ağrıyordu. Boynumdaki ağrılar biraz acı veriyordu. Boynumdan ayağıma kadar bir problem vardı. Onları halletmek için Ali beye geldik. Çok sıkıntı çekiyordum. Dizim bükülemiyordu. Belimden merdiven çıkamıyordum. Yürürken problem yaşıyordum. İlk seanstan sonra özellikle ağrılarım kesilmeye başladı. Ağrılar kesilince tabi rahatlama oldu. Her seansta düzelmeleri fark ettim. Şu anda çok iyiyim. Ağrılarımın geçmesinden dolayı havalarda uçuyorum. Bu bir hasta için en güzel şey” ağrılardan kurtulmanın mutluluğunu yaşayan Fatma Retzep, “Kendimi ambulansta gördüğüm anlar oldu. Çok felaket bir ağrı yaşıyordum. Ali beyi duydum ve buraya geldik. Altıncı seansta süper bir gelişme oldu. Belim geçti, ayağımda uyuşukluk vardı, onlar da kalmadı. İlk olarak ben tedaviye başladım. Eşim beni getirince tedavi olmaya başladı. Allah'a şükür ikimiz de şu anda koşu yapabiliriz yani. Hiç abartmıyorum. Parmak uçlarımdaki uyuşukluk vardı, onlar bile kalmadı. Çok şükür yani hiçbir abartısız söylüyorum, bu kadar olur. Hiçbir hap, iğne tedavisi olmadan bu kadar olur diyorum” diye uyguladığı hastalarından Fatma Retzep'in kendilerine geldiğinde dayanılmaz şekilde ifade ettiği bel, belinden bacağına yayılan ağrı, uyuşma şikayeti olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Hatta bir ayağında da kuvvet kaybı başlamıştı. MR sonuçlarına baktık elle tedavi edilebileceğini söyledik. Altı seans sonrasında kendisinde hiçbir ağrı kalmadı. Hiçbir bacakta uyuşma kalmadı. Ayağındaki kuvveti tekrar yerine geldi. Şimdi kendisi 6 seanslık yani 3 haftalık tedavinin sonucunda günde yarım saat rahatlıkla yürüyüş yapabilir hale geldi. Onu muayeneye getirirken eşi de, bel ağrıları ve dizindeki menüsküs ameliyatından dolayı ağrıları varmış. Dizindeki hafif bükülme hali ve bel fıtığı yönünden bütün bel ağrısı kesilmiş oldu şu anda, beş seanslık tedavinin sonunda dizinde de herhangi bir ağrısı kalmadı” diye 98 ORANINDA BAŞARIBursa'daki merkezinde hastalarına 23 yıldır manipülasyon manuel terapi tedavisi uygulayan Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, ameliyatı en son çare olarak gördüğünü söyledi. Manuel tedavi ile hastalıklı bölgeye birtakım bastırma, germe, döndürme, çekme gibi teknikler uygulayan Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, yüzde 98 oranında başarıya sahip olan bu tedaviyi Türkiye'de çok az sayıda uygulayan uzman doktorlar arasında yer alıyor. Manipülasyon tedavisinin hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürdüğünü söyleyen Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bu tedavinin masajla ilgisi olmadığını, klasik batı tıbbı tedavisi olduğunu da ifade ediyor. Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, ameliyatın sadece bel fıtığında ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda, boyun fıtığında ise ellerde-kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olanlarda ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen yüzde 1-2 kadar hastada gerektiğini vurguladı.

diyarbakır cumhuriyet köyü bel fıtığı tedavisi